Uzaktan çalışmaya geçiş, bazı işverenlerin düşündüğünden çok daha yıkıcı oldu. Ve biliyorum ki, topluca uzaktan..
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
A guide on improving employee engagement through surveys.
2030 yılına kadar, 2 Milyon iş liderine ilham vererek, şirket büyümelerini ve ülkemizin gelişimini pozitif yönde etkilemek.
Çünkü sadece çalışanlarına ilham vererek onları yüreklendirebilen, yetkin ve motive liderler, üstel bir şirket büyümesi yaratabilirler.
Bir başkası farketmeden önce, iş liderlerinin, kariyer limitleyen davranışlarını, kendilerinin farketmelerini sağlayarak. Bunu yaparken mutlaka statükoyu zorluyoruz.
İş liderlerini, gelecek ve büyük dönüşüm için, yeni araçlar, yeni yetkinlikler ve yeni bir zihin ile donanımlı hale getiriyoruz.
Statüko Yıkıcılarız!
Liderlere şirketleri nasıl büyütecekleri konusunda destek veren #1 numaralı kaynak olmak.
Sarsıcı yöntemlerimiz; sanatı ve bilimi tek bir potada eriterek birleştiren, inşa eden ve dönüştüren deneyimler oluşturur. Stratejilerin hayata geçmesine, kültür değişikliğine, yöneticileri dönüştürmeye ve kurumların gidişatını düzenlemeye yardımcı oluyor ve ivmelenerek başarıya ulaşmanızı kolaylaştırıyoruz.
Entegre Liderlik Çözümleri
Müşteri Memnuniyeti Skoru
Global İş Ortaklığı
Ben kimim? Çok uluslu bir şirkette ülke müdürüyüm.
Binlerce çalışandan sorumluyum. Hissedarlar, müşteriler ve çalışanlar hepsi bana güvenir. Strateji belirlerken verileri, danışmanların fikirlerini, kendi deneyimimi ve pazar koşullarını dikkate alırım. Alfa tarzı bir karaktere sahibim. Somut şekilde yön belirler, mutlak netlik oluştururum. İzlenmesi gereken yol benim için bellidir. Ancak biraz durur ve beklerim. Çünkü herkesin sahiplenmesini isterim. Ardından aksiyona geçilmesini ve uygulanmasını beklerim. Ama işler umduğum gibi ilerlemez!
Onlara neler olduğunu sorsam ya sessiz kalıyorlar ya da “olmadı işte” diyorlar. İşinin ehli insanlar tarafından oluşturulmuş mükemmel bir stratejiyi hayata geçirmekte zorlanıyorum. Nerede yanlış yapıyorum? Neden sahiplenmiyorlar? Çalışanlarım değişime neden bu kadar dirençli? Görünen o ki, yeni bir yaklaşım şart.
Ben kimim? Şirketinizdeki ilk kademe yöneticiyim.
Şirketim, yeteneğimin farkına vardı. Ancak, takım yönetmem gereken bir pozisyona terfi edildim. Yani, strateji uygulayacak, uzlaşma yaratacak, takımı motive edecek bir pozisyona. Bunlar kesinlikle konfor bölgemin dışında.
MBA dereceme rağmen, bu rolün gereklilikleri genlerime aykırı. Ben sadece direktif vermek istemiyorum. Ekibimle bağ kurabilmek, ilham verebilmek, onları geliştirmek ve yetkilendirmek istiyorum. İşin içerisinde değil üzerinde bir noktada olmam gerekiyor. Eğer, uygun araçlar elimin altında olsaydı, çalışanlarımı üretken kılmakla daha fazlasını yapabilirdim.
Lütfen bana yöneticilikle ilgili makalelerin bulunduğu linkler göndermeyin. İyi bir lider olmam için gereken ilgiyi, kaynağı ve zamanı verin. Bu şekilde takımımı durdurulamaz başarılar elde eden bir seviyeye getirebilirdim.
Ben kimim? Ben müşterilerinizden sadece birisiyim.
İyi olanından. Ve sessiz kalmayanından. Instagram'a, Google’a, Facebook’a ve bulabildiğim her platformda sizi tavsiye edenlerden. Sizin için bir pazarlama fırsatı olabilirim.... Ya da en kötü kabusunuz.
Markanızı seviyorum. Ona sadığım. Ama artık bugün, farklı bir yere gitmek üzereyim. Yani yeni bir mağazaya. Peki, şunun farkındamısınız? O mağazaya gittiğimde şirketiniz hakkında kararımı tümden etkileyecek bir mağaza müdürü ya da çalışanla yeni bir müşteri deneyimi yaşayacağım. Ben sizin en büyük taraftarınızdım..... ve artık sizin bir probleminiz olmak üzereyim.
Bu sadece kötü bir şans mı? Sizinle olan önceki deneyimlerim oldukça iyiyken, sadece sonuncusu mu çok kötüydü? Yoksa...
Kusura bakmayın sosyal medyaya gidip bu soruyu insanlara soracağım.
Ben kimim? Kurumunuzda çalışan genç insanlardan biriyim.
Yeni misyon, vizyon, stratejiler, girişimler ve yeni bir yön için milyonlar harcadınız. Aylardır hatta yıllardır burada danışmanlarınız vardı. Şimdi yeni misyonu uygulama zamanı geldi ve ben buradayım. Öylece bekliyorum. Yeni dönem ve değişim hakkında gönderdiğiniz powerpoint dosyasını inceledim. Ancak, yaptığınız tüm sıkı çalışmalar ve gelecek planı bana sadece 1 saatte anlatıldı. Bazı kısımları anladım. Çoğunu ise anlamadım.
Neden? Sadık veya çalışkan olmadığımdan değil. Kötü niyetli olduğumdan hiç değil. Tam tersi. En iyilerden birisiyim. Ama bu değişim sürecine dahil edilmedim. Benim için anlamlı ve hatırı sayılır olacak bir amaç belirlenmedi. Neden değişikliğe gittiğimiz konusunda büyük resim bana gösterilmedi. Eğer benide bu değişim sürecine dahil etseydiniz bu değişime ben de liderlik edebilirdim.
Ama şimdi, motive olmaktan ziyade kafam karışık ve ben bu durumda olan yüzlerce çalışandan sadece birisiyim.
Ben kimim? Büyük bir üretim şirketinin İK Direktörüyüm.
Müşterilerimiz, kalite, yenilik ve düşük fiyat istiyor. Biz de maliyeti kısmak ve kaliteyi arttırmak için çalışanlarımıza aynı şekilde baskı yapıyoruz. Bu da mutsuz, stresli ve işten çıkmak için fırsat kovalayan çalışanlar yaratıyor. Bir taraftan da yeni iş fırsatları yaratmak için sürekli danışmanlar getiriyoruz.
Birçok etkinlik yapıyoruz. Yaptığımız mangal partilerinin, teşvik edici programların ve verdiğimiz bonusların haddi hesabı yok. Sağladığımız faydalar çok iyi. Hatta aidiyet yaratmak için şirketimizin logosunu taşıyan tişört bile veriyoruz. Yine de moraller düşük. Şirketimizden ayrılma oranı yüksek. Müşteri ilişkilerimiz de gerilmeye başladı.
Kağıt üzerinde, her şeyi çok iyi yapıyor gözüküyoruz. IK olarak sürekli ödüller alıyoruz. Ama aslında, işten çıkarken yapılan mülakatlarda tüm kültürümüzün yanlış olduğu söyleniyor. Kanamayı durdurmamız şart. Üstelik bunu hızlı bir şekilde yapmak zorundayız. Bu bize tişörtten çok fazlasına mal olacak.
Ben kimim? Ben kurumunuzdaki o alaycı çalışanım.
Bilirsiniz, “ooo süper, şirket yine mükemmel bir fikir ile daha gelmiş” diye alaycı konuşan birisi hep vardır. İşte o benim. Tercih ettiğim silah iğneleyici konuşmaktır. Göz devirme, belirgin davranışımdır. Tüm ekibin motivasyonunu dakikalar içinde yere gömebilirim. Ama dürüst olun, beni bu yüzden suçlayabilir misiniz? Onlarca yıldır buradayım. Her şeyi değiştireceği düşünülen stratejilere karşı hep direndim. Buna karşın hiç ceza almadım. Çünkü bu süreçlerde “havalı değişim” sözleri dışında, pek de birşey görmedik.
O havalı kavramları bir süre sonra hatırlamıyoruz bile. Uygulamaya geçilsin diye başkalarına bel bağlıyoruz ve olmuyor.
Aslında kızgınım. Bu şekilde davranmamın sebebi hiç kimse beni sürece dahil edip fikrimi sormuyor, ya da yol haritasını göstermiyor. Şirketinizde bu durumda olan çalışanlardan sadece bir tanesiyim. Bana birkaç dakikalığına izin verin ve beni dahil edin, bu işleri halletmenize yada her şeyin berbat olmasına yetecek gücüm var.
Ben Kimim? Büyük bir üretim şirketinin eğitim ve gelişimden sorumlu yöneticisiyim.
Her yıl şirkete en iyi eğitim ve gelişim programlarını getirmek için çok çabalıyorum. Sunduğumuz programlar Dünyada kendisini kanıtlamış alanındaki en iyi gelişim çözümleri. Ancak çalışanların da yöneticilerinde bu programlara ilgisi oldukça düşük. Yöneticiler zaten gelişimleri ile ilgili bir çok konuyu halletmiş olduğu düşüncesinde. Çalışanlar ise eğitimlerin işe yaramadığına ve şirkette birşeyler değişecekse önce yöneticilerden başlanması gerektiğine inanıyor. Bu iki farklı görüş arasında sıkışıp kalıyorum.
Eğitim öncesinde, eğitim sırasında ve sonrasındaki süreçlerde katılımcılar o kadar ilgisiz ki. Sanıyorum gelişim ve eğitim kimsenin önceliği değil! Artık bu çabanın, harcadığımız enerji ve paranın boşa gittiğine inanıyorum.
Ha bu arada, yıllık memnuniyet anketlerinde şirketin kendilerine gelişim olanakları sağlamadığını söylüyorlar !!! Sanıyorum kendimi artık daha fazla yormayacağım.
Kurucu Ortak, Çevre Mühendisi, İş Stratejisti, Kıdemli Danışman ve Eğitmen, Yönetici Koçu, Meraklı, Sosyal, Takım Oyuncusu.
Kurucu Ortak, Bilgisayar Mühendisi, + Yüksek Lisans, Teknoloji Uzmanı, Liderlik ve Büyüme Danışmanı, Hedef Odaklı, Yaratıcı, Meraklı, Bireysel
Endüstri Mühendisi, Kıdemli Koç, +2000 Saat Koçluk Deneyimi, Takım İnşa etme Konusunda Uzman, Sosyal, Meraklı ve Takım Oyuncusu
İşletme Mezunu, + Yüksek Lisans, Kıdemli Danışman, Yönetim Danışmanlığı Alanında 20 Yıl Üzeri Deneyimli, Hesap Verebilir ve Yaratıcı
Psikoloji Mezunu İş Koçu, Odağı İnsan Motivasyonu ve Takım Yönetimi, Marka ve Pazarlama Alanında Uzman,Enerjik, Sosyal ve İdealist
İşletme Mezunu, + Yüksek Lisans, Kıdemli Danışman, Odağı Organizasyonel Değişim ve Çalışan Bağlılığı, Yardım Odaklı, Hep Fazlasını Sunar, Çalışkan
Endüstri Mühendisi, + Yüksek Lisans, Büyüme Koçu, Odağı Kadın Girişimciler ve Solopreneur’ler, Enerjik, Yaratıcı ve Hedef Odaklı, Organize,
Psikoloji mezunu, Liderlik Eğitmeni ve Performans Koçu, Otel Endüstrisinde Deneyimli, 7 Dil Konuşur, Mükemmeliyetçi, Sosyal ve Meraklı
Uzaktan çalışmaya geçiş, bazı işverenlerin düşündüğünden çok daha yıkıcı oldu. Ve biliyorum ki, topluca uzaktan..